Aslı Özdoyuran’ın “Kulaç” sergisi, yeni bir yorumlamayla 17 Nisan’dan itibaren Hayy Açık Alan’da izleyici ile buluşuyor.
“Kulaç”, Aslı Özdoyuran’ın 1974–1979 yılları arasında İzmirli bir millî yüzücü olan annesinin yüzme pratiğini belgelemek amacıyla dedesi tarafından derlenen arşivden yola çıkıyor. Bu arşiv, genç yüzücülerin o dönemde basına yansıyan başarılarının (ve başarısızlıklarının) kaydını tutuyor. Arşivde yer alan manşetlerdeki gelecek vurgusu, “yarının yıldızları”, “altın kulaçlar”, “rekor makinaları” gibi tâbirler, “millî” kimliğin performansına dair soruları da beraberinde getiriyor. Sanatçı, Türkiye kadın voleybol takımının yakın zamandaki galibiyetleriyle ilişkili kolektif duygulanımlar ve tartışmalardan da yola çıkarak, ulus-devletlerin sporcu bedeni aracılığıyla nasıl temsil edildiği üzerine düşünüyor. “Kulaç”, sanatçının aile arşivinde karşılaştığı ve modernleşmenin temsilî bir mekânı olarak yorumladığı yüzme havuzunu da sergi mekânına taşıyor. Hayy Açık Alan’daki sergiye Derin Print Shop ortaklığında üretilen gravürler de ekleniyor.
Kulaç, gerilmiş iki kolun parmak uçları arasındaki mesafeyi tarif ediyor. Bedenden bedene değişen ve dolayısıyla evrensel olmayan bir ölçü birimi olan kulaç, Osmanlı’da kullanılıyor ve daha sonra modernleşme uğruna terk ediliyor. Bu terim; Türkiye’nin geç modernleşme döneminde, yüzme sporuyla yeniden gündeme geliyor. Kulacın moderniteyle ilişkilenen bu iki farklı anlamı, serginin ilham kaynaklarından biri oluyor. “Kulaç”; tempo, kulvar ve hedef gibi ölçütlerle birlikte, hayalî bir seyirci ve başarı baskısıyla şekillenen, bükülen bedenlerden oluşuyor.
Daha önce 5533’te yer alan “Kulaç,” 17 Nisan-5 Mayıs 2024 tarihleri arasında Hayy Açık Alan’da izleyiciye açık olacak.
Sergi, Perşembe, Cuma ve Cumartesi, 13:00-18:00 saatleri arasında ziyaret edilebilir.
*Asya Nakliyat’a eserlerin taşınması konusunda destekleri için, Berk Çakmakçı’ya serginin grafik tasarımlarını gerçekleştirdiği için teşekkürler.